بسم الله الرحمن الرحيم
Hamd, âlemlerin Rabbi olan yüce Allah’a (Celle Celâluhu) mahsustur. Salat ve selam; Tevhid Öğretmenimiz Hz. Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) üzerine olsun.
Türkiye geneli ilk ve orta dereceli okullarda öğrenim gören milyonlarca öğrenci kardeşimiz, 16 Haziran 2023 Cuma günü karnelerini alarak yaz tatiline gireceklerdir.
Tatil, uzun ve yorucu bir eğitim-öğretim döneminin ardından gelen doğal bir haktır. Çocuklarımızın bu haklarını daha verimli kullanabilmeleri için anne ve babalara büyük görevler düşmektedir. Medeniyetimizde tatil, bir işten boşalıp daha başka hayırlı bir işe koşmanın adıdır. (İnşirah Süresi, 7. Ayet)
Bu sebeple, yaz tatili çocuklarımızın manevi eğitim almaları için altın bir fırsattır. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her yıl düzenlenen Yaz Kur’an Kurslarına ve Sivil Toplum Kuruluşlarının düzenlediği benzer faydalı kurslara, çocuklarımızı mutlaka göndermeliyiz. Maneviyatı gelişmeyen çocukların, başta aileleri olmak üzere bütün topluma zarar verebileceği unutulmamalıdır.
Aileler ve STK’lar, çocuklarımızda tarih şuurunun gelişmesi için İslam kültür ve medeniyetine ait tarihi yerlerin ziyaret edilmesi için programlar düzenlemelidir. Tatil, çok az görüşebildiğimiz uzak akraba, eş ve dostların ziyaret edilmesi açısından da önemli bir fırsattır. Bu ziyaretler çocuklarımızda ayrıca, inancımızın emrettiği sıla-i rahim bilincinin gelişmesine katkı sunacaktır.
Karne notu başarı için tek ölçü olarak kabul edilmemeli ve düşük not için çocuklara yüklenilmemelidir. Unutmamalıyız ki; karne notlarının düşük olması dünyanın sonu değildir. Ailenin ve öğretmenin de karne notunun paydaşı olduğu gerçeğini aklımızdan çıkarmamalıyız.
10 ilimizi etkileyen, on binlerce insanımızın hayatını kaybetmesine neden olan, Yüzyılın Felaketi diye adlandırılan depremlerden, herkes gibi eğitim-öğretim camiası da ciddi anlamda olumsuz etkilendi. Depremde yüzlerce okul yıkıldı, çok sayıda öğrencimiz ve öğretmenimiz de hayatını kaybetti. Sağ kalanlar da yaşanan felaket nedeniyle uzun süre eğitimlerinden uzak kaldı. Başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere konu ile ilgili olan herkesin, depremzede öğrencilerimizin eksiklerini öncelemesi, gerek içine gireceğimiz tatil dönemi için gerekse de gelecek yılın eğitim öğretim ortamının oluşturulması için şimdiden bir çaba içine girmesi elzemdir.
Yaklaşık yüz yıldır materyalist bir anlayış üzerine kurulu eğitim sisteminin, köklü bir değişikliğe ihtiyacı olduğu apaçık ortadadır. Türkiye’nin ikinci yüzyılının konuşulduğu bu dönemde ülkemizin geleceğini belirleyen en önemli alanın eğitim alanı olduğu gerçeği unutulmadan medeniyet ve inancımıza uygun bir eğitim sistemi için gerekli adımlar atılmalıdır.
Bu nesil, iki kere ikiden bile daha önce ve daha net, önce helal ile haramı öğrenmeli; İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt edebilecek şekilde eğitilmelidir. Çocuklarımızı ifsat eden ve ideoloji dayatan Batının materyalist paradigmasına dayalı eğitim sistemi terk edilmeli, bunun yerine ıslah için acilen, kendi medeniyet değerlerimizle uyumlu, maneviyata ve ahlâka önem veren bir eğitim sistemi tesis edilmelidir. Toplumun kurtuluşu, Hakk’ı üstün tutan nebevi metotla yetiştirilmiş insanlardan geçer.
Bu vesileyle 2022-2023 yılı eğitim-öğretim sezon sonunun ve yaz tatilinin başta öğrencilerimiz olmak üzere tüm eğitim camiasına hayırlar getirmesini temenni ediyoruz.Io9)Cq%xo^a3QmpOC#Eiah*OHamd Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam Âlemlere rahmet olarak gönderilen efendimiz Hz. Muhammed (sav)’e, ehli beytine, güzide ashabına ve kıyamete kadar O’nun sevdalısı olan müminlerin üzerine olsun.
“O Halde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes.” (Kevser/2)
Hz. Âişe vâlidemizden rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem (Aleyhisselatu Ve’s-Selam) şöyle buyurmuştur:
“Âdemoğlunun, Kurban Bayramı’nın birinci günü yaptığı işlerin Allah’a en sevimli olanı, (kurban) kanı akıtmaktır, (O gün Allah katında bundan daha sevimli bir amel yoktur.) Kıyâmet günü o kurban, boynuzları, tırnakları ve kıllarıyla gelir. Kurbanın kanı da, henüz yere düşmeden Allah’ın rızâsına nâil olur ve kabul edilir. O hâlde, kurbanlarınızı gönül hoşnutluğu ile kesin!” (İbn-i Mâce, Edâhî, 3; Tirmizî, Edâhî, 1/1493)
Müslümanlar olarak bir Kurban Bayramına daha kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Bu günler, ümmetin bir bütün olarak sevinci, kardeşliği ve birlikte hareket etmenin önemini bir kez daha kavradığı bir zaman dilimidir. Kurban kesmenin hayır ve bereketi yanında, müminlerin ‘Haccı’ eda ettikleri günler olması; bu bayramı daha bir anlamlı hale getirmektedir.
Hacc’da gerçekleşen bu buluşma, İslam ümmetinin birliğinin ve kader ortaklığının en belirgin nişanesidir. Allah için bir araya gelen bu müminlerin, Beytullah’ın etrafında dönerek gerçekleştirdikleri tavaf ile adeta ‘bir mahşer provasını’ icra etmektedir. Ve topyekûn bir tövbe ile Yüce Allah’a iltica etmek istemektedirler. Bu yöneliş ve niyaz durumu Müslümanların yeniden dirilişine ve birbirlerinin kardeşi olduklarına dair ilahi emri somut bir şekilde yaşamaktadırlar.
Ne yazık ki; bu bayram günlerinde dahi, İslam beldelerindeki işgaller, Müslümanlara yönelik gerçekleştirilen katliamlar, ümmetin çocukları arasında acımasızca sergilenen kargaşalar ve bu zulümler büyük bir gaddarlıkla sürdürülmektedir. Bunun neticesinde ortaya çıkan göçler, parçalanmış aileler, yok edilen nesiller ve geleceği çalınan bütün bir insanlığın durumunu, içimiz kan ağlayarak izlemekteyiz.
Mescidi Aksa ve Filistinli Müslümanlara yönelik siyonist işgalcilerin gerçekleştirdikleri terör faaliyetleri, bizleri derinden yaralamaktadır. Hakeza Suriye, Yemen, Arakan ve diğer İslam beldelerinde sistematik hale getirilmiş olan zulümler, katliamlar ve muhaceratlar Müslümanları sindirmeye yönelik operasyonlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu şer odaklarının esas korkusu da, birlikte hareket etme özleminde olan ümmetin çocuklarının bu bayramlarda bir araya gelme ve kardeşliklerini bir birlerine hatırlatma bilincidir.
İşte bu bilinç; her bayramda olduğu gibi bu Kurban Bayramı’nda da bir kez daha kendisini göstermektedir. Müminlerin kardeşliklerini pekiştirdikleri, aralarındaki çekişme ve ihtilafları ayaklarının altına aldıkları, tövbe ve istiğfarla Allah’a yöneldikleri ve Kurban keserek Allah’ın emrini bir kez daha sevinçle yerine getirme bahtiyarlığını yaşadıkları günlerdir.
Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak, bütün Müslümanların Kurban Bayramını tebrik eder, huzur ve kardeşlik duyguları içerisinde bu bayramı geçirmelerini niyaz ederiz. Hacca giden kardeşlerimizin, ailelerine sağ salim bir şekilde dönmelerini, yolculuk ve amellerinin bereketli geçmesini, haclarının makbul olmasını ve arzulayan bütün müminlere bu yolculuğun nasip olmasını Yüce Allah’tan temenni ederiz.
Peygamber Sevdalılar Vakfı