بسم الله الرحمن الرحيم
Hamd âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam O’nun kulu ve elçisi olan Muhammed’e, âl ve ashabına olsun.
1) Peygamber Ahlakı; Vefayı gerektirir. Vefa, sevgili olana muhabbetin nişanesidir. Bu muhabbete en çok layık olan Allah ve Resul’üdür.
Peygamber Adaleti; İslam’ın yüce değerlerini korumayı gerektirir. Allah ve Resul’ü Müslümanların kutsallarıdır. Müslümanlar bunlar uğruna her türlü bedel ödemeyi borç bilirler. “Peygamber, müminlere kendi canlarından daha evladır (yakındır)” (Ahzab 6)
2) Peygamber Ahlakı; İlmi, fazilet sayar, Âlimi varis bilir. Müslüman Âlimler; Tevhit yolunun devam ettiricileridirler. “Kulları içerisinde Allah (cc)’tan ancak âlimler hakkıyla korkarlar” (Fatır 28)
Peygamber Adaleti; İlme ve âlime sahip çıkmayı gerektirir. Müslüman âlimleri sahiplenmek, İslam’ın ve Müslümanların haysiyetini korumaktır. Bu sorumluluk tüm Müslümanlara aittir.
3) Peygamber Ahlakı; Aileyi Saadet-i Dareyn’in menba-ı sayar. Aile toplumun çekirdeği ve korunması gereken kutsal bir müessesedir. Ailenin korunup, yüceltilmesinin yolu “Ey inanlar, kendinizi ve ailenizi ateşten koruyunuz” (Tahrim 6) fermanıyla mümkündür.
Peygamber Adaleti; Aile kurumunu nikâh akdi ile güvenceye alır. Neslin devamı ve toplumsal dengenin sağlanması ancak evlilik kurumu ile mümkündür. Nikâhsız toplumlar; huzursuzluğun, iffetsizliğin, kaosun ve güvensizliğin yurdudur.
4) Peygamber Ahlakı; İslam’ın Şiar ve Sembol değerlerine sahip çıkmayı gerektirir. Mescidi Aksa Müslümanların İlk Kıblesidir, Kudüs de İslam yurdu olup Müslümanların yolunu gözlemektedir.
Peygamber Adaleti; İslam’ın kutsallarına sahip çıkar. Mescidi Aksa İslam’ın bir kutsalı ve Müslümanların ilk kıblesidir. “Kendisine bazı mucizelerimizi gösterelim diye Kulu Muhammed’i bir gece Mescid-i Haram’dan yola çıkararak, çevresini kutsal kıldığımız Mescid-i Aksa’ya ulaştıran Allah, her türlü noksanlıktan münezzehtir (uzaktır) (İsra 1)
5) Peygamber Ahlakı; İslam Kardeşliğini önceler. Bu Kardeşlik, Müslüman bireyden Ümmet inşa etme anlayışını esas alır. Her türlü İslam dışı anlayışlar, kavmiyetçilik ve milliyetçilik cahiliye adetlerindendir.
Peygamber Adaleti; Ümmeti bir bütün olarak kabul eder ve dokunulmazlık altına alır. “İşte bu, İslam milleti bir tek millet olarak sizin milletinizdir. Rabbiniz de yalnız Benim; onun için hep bana kulluk edin” (Enbiya 92) ayeti İslam adaletinin garantörüdür. Farklı Coğrafyaların, Milletlerin, Ailelerin, Sınıfların hiçbir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır.
6) Peygamber Ahlakı; Zulmetmemeyi ve zulmü kabul etmemeyi esas kabul eder. Zulümle ve Zalimle mücadeleyi İzzet bilir. “Sakın Zulme meyletmeyin” ve “Zalim kendisinden olsa dahi onu zulmünden alıkoyup, zulmüne engel olma” düsturlarını prensip edinir.
Peygamber Adaleti; Zalimi ve Suçluyu cezalandırmada İslam adaletini esas alır. Nitekim Efendimiz (sav) Mahzumoğulları kabilesine mensup soylu bir kadının yapmış olduğu hırsızlığın cezasının affedilmesini isteyenlere “Vallahî, hırsızlığı sabit olan Mahzum kabilesinden Fatıma değil, kızım Fatıma bile olsa, ayrım yapmaz ve cezasını verirdim! “ cevabını vermiştir.
7) Peygamber Ahlakı; Doğruluğu ve Güvenilirliği rehber edinir. Müslüman birey ve toplumlarla ilişkimizin temeli, güven, dostluk ve muhabbete dayalıdır.
Peygamber Adaleti; Yapılan akitlere ve anlaşmalara sadık kalmayı gerektirir. Devletler ve Topluluklar ile ilişkilerimizde Kuran ve Sünnetin bakışı esas alınır. Bu ilişkilerin zemini ve temeli ancak Müslümanların maslahatları olmalıdır. Medine Vesikası ve Hudeybiye Anlaşması bunun en güzel numuneleridir(örnekleridir).
8) Peygamber Ahlakı; Kur’an-ı Kerim’in yüce ahlakını düstur edinir. Hz Aişe annemiz “Peygamberin ahlâkı (yaşayışı), Kur’ân’dan ibaretti” diye buyurmuşlardır. Şüphe yok ki “Ve elbette sen yüce bir ahlâk üzeresin. “ (Kalem 4)
Peygamber Adaleti; Kur’an ve Sünnet bütünlüğünü temel alır. Akılcılık, Kur’aniyyun veya Mealcilik adıyla zikredilen akımlar, İslam akidesine ve Nebevi Metoda uygun değildir. Her Müslüman bu tehlikeli ve zararlı yollardan sakınmalıdır.
9) Peygamber Ahlakı; Helal kazancı, doğruluğu ve iffeti esas alır. “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. “(Maide 90) Her türlü iffetsizlik ve fuhuş; sapkınlık ve azgınlıktır. Sapkınlığın ve azgınlığın sonu ise cehennemdir.
Peygamber Adaleti; Adil Yöneticileri “bireyin ve toplumun hamisi” ve bir zorunluluk olarak görür. Devlete düşen görev, vatandaşını her türlü çirkin işlerden ve fenalıklardan muhafaza etmesidir. Bunların Devlet eliyle işlenmesi ise büyük bir felaket ve yanılgıdır.
10) Peygamber Ahlakı; her konuda ölçülü olmayı ilke edinir. İsraf bireyi ve toplumu içten içe kemiren sinsi bir tuzaktır. “Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz. Çünkü O, israf edenleri sevmez. “ (A’raf 31)
Peygamber Adaleti; “Her işte ve herkes için Sosyal Adalet” anlayışını gerekli görür Toplumda, elit bir zümre oluşturularak hakların gasp edilmesi kabul edilemez.
PEYGAMBER SEVDALILARI VAKFI