VAKFIMIZIN RAMAZAN MESAJI

VAKFIMIZIN RAMAZAN MESAJI

بسم الله الرحمن الرحيم

Bizleri, keremiyle mübarek Ramazan Ayına bir kez daha kavuşturan Alemlerin Rabbi olan Allah’a (azze ve celle) hamd u senalar olsun. Salat ve selam; biz Mü’minlerin yegâne rehberi ve en güzel örneği olan Hz. Muhammed’in(sallallâhualeyhi vesellem) üzerine, O’nun değerli ehline, ashabına, kıyamete dek O’na tabi olan salihlere ve şehidlere olsun.

“Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.” (Bakara-183)

“Ramazan ayı girince göklerin kapısı açılır, cehennemin kapıları kapanır, şeytanlar zincire vurulur.” (Buhari)

Manevi değeri, kişi/toplum hayatına olan olumlu katkısı ve sayısız sevapları ile ilgili Hz. Peygamber(sallallâhu aleyhi ve sellem)`den birçok rivayetin geldiği bir hayır ve bereket mevsimindeyiz. Öyleyse; idraki içinde bulunacağımız Ramazan ayının kıymetini hakkıyla bilmeli; bu mübarek ayı, maddi ve manevi bakımdan hayır işlemek için büyük bir fırsat olarak görmeli, daha fazla sevap işlemeli ve günahlardan sakınmalıyız.

Hayır derecesinin büyüklüğü nedeniyle sevabını bizzat Allah’u Teala’nın verdiği ‘Oruç’ ibadeti, riyanın karışmadığı ender bir ibadettir. Bu değerli ibadeti; güzel ve gönül alıcı sözlerle ve salih amellerle daha da değerli kılmalıyız.

Kur’an ayı olan Ramazan’da karşılıklı Kur’an okumak demek olan ‘Mukabele’ sünnetini idrak etmeli, camilerde, Kur’an Kurslarında ya da evlerimizde bu sünneti yaymalı ve yaşatmalıyız. Kur’an-ı Kerimin indiği gece olan Kadir gecesinin sevabına ermek için gecelerimizi ihya etmeli, sahur vakitlerini fırsat bilerek ‘Teheccüd’ namazı alışkanlığını kazanmaya çalışmalıyız.

İftarın bereketinden istifade etmek adına, eş-dost ve akrabalarımızı, komşularımızı iftar sofralarımıza davet etmeli, davet edildiğimizde de davetlere icabet ederek İslam kardeşliğimizi pekiştirmeliyiz. Orucun, nefsi terbiye etmek olduğunu unutmamalı ve iftar yemeklerinde israfa ve şatafata neden olacak görüntülerden kaçınmalıyız.

İftar sonrasında rahatlamamıza da vesile olan ‘Teravih Namazı’ sünnetini kaçırmamalı, namazlarımızı camide cemaatle kılarak kendimiz ihya olduğumuz gibi camimizin de ihya olmasına katkıda bulunmalıyız.

Müslümanlar arasında dayanışma ve kardeşliğin nişanesi olan ‘Zekât, Fıtır ve Sadaka’ gibi hayırlardan nasibimizi artırmaya çalışmalıyız. Gerek açık gerek gizli, gerek gündüz ve gerekse gece infak ederek ayetlerde övgüye mazhar olan kullardan olmaya gayret etmeliyiz.

 Bu mübarek günlerde mazlum İslam coğrafyasına ve Müslümanlara, hem kavli, hem de ameli bir şekilde dua etmeli ve çok çalışmalıyız. Bu azim ve kararlılık içinde ettiğimiz dualarda ki temennilerimizin ve bu temennilerimizin uğruna göstereceğimiz çabalarımızın İslam ümmeti içinde bir uyanışa, bir birlikteliğe vesile olması için yüce Allah’a niyazda bulunmalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle dünyanın dört bir tarafında zulüm ve esaret altında olan tüm mazlumlar ve hasseten İslam Coğrafyasının esaret ve zulümden çıkış yoluna vesile olması dileğiyle tüm İslam Ümmetinin Ramazanını tebrik ediyoruz.

 

PEYGAMBER SEVDALILARI VAKFI