بسم الله الرحمن الرحيم
“Ey iman edenler! Allah`a karşı gelmekten sakınmanız için oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.” (Bakara Suresi, 183)
Mübarek Ramazan ayına kavuştunuz. Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda sema (cennet) kapıları açılır, cehennem kapıları ise kapanır ve şeytanların azgınları bağlanır. (Nesâî, Sıyâm, 5)
Ömür sermayemizin en büyük zaman dilimi olan bir Ramazan iklimine daha kavuşmanın heyecan ve manevi hazzını yaşıyoruz. Zamanı yaratan ve bereketlendiren, bizi mübarek aylara eriştiren Rabbimize sayısız hamdü sena, âlemlere rahmet olan Resulüne salât ve selam olsun.
Ramazan ayı dünya meşgalesinde kendisini unutan bize, gölgesinde dinlendiğimiz bir ağaç serinliğidir. Ramazan ruhlarımıza nefes veren, yaşadığımız stres ve dünya telaşının içinde bir an durup kendi iç dünyamıza dönmemizi, irkilmemizi, kendimize ve çevremize bakmamızı sağlayan eşsiz bir aydır. Ramazan, toparlanmamız ve istikamet bulmamız için bizlere yeni bir can, yeni başlangıçlar sunar ve yeni bir nefes getirir.
Ramazan, hayatın her güzelliğinin kendisinde neşvünema bulduğu bir ilahi mekteptir. Bir ay boyunca süren yoğunlaştırılmış bir Rabbani eğitimdir. Ramazan eğitimi; bir malumatlar yığını değildir. Ramazan eğitimi, insanın iradesini güçlendirerek kendi özüne doğru yolculuğa çıkaran ve eşref-i mahlûkat olmasına vesile olan bir eğitimdir. Bu eğitim, aynı zamanda bu yoldaki tüm engelleri kaldırma eğitimidir.
Ramazan orucu; kişiyi heva ve hevesinin tasallutundan çıkararak onu hür kılan bir ibadettir. Bugün insanlığın fıtratından ve yaratılış gayesinden uzaklaştığını ve uzaklaştırıldığını üzülerek görüyoruz. Fıtrat; insanın özüne dönmesi, Rabbinin şemsiyesi altına girerek ilahi mesajla aydınlığa çıkmasıdır
‘Umulur ki korunasınız’ sırrınca Ramazan ayının hedeflerinden biri de müminlere kurtuluş reçetesi vererek onları sıratı müstakime iletmek, böylelikle onları ebedi mutluluk diyarı cennete götürme adımıdır.
Ramazan ayı Kur’an ayıdır. Kur’an’ın indirilmeye başlandığı aydır. Ramazan ruhlara şifa Kur’an’la daha fazla buluşmaya, onun manevi lezzetini almaya, onunla hayat bulmaya davettir. Mümin kullar, Ramazan ayıyla beraber Kur’an’la daha fazla hemhal olmalıdır. Mümin Kur’an’ın meal ve tefsirini okuyup anlayarak yolunu aydınlatmak, huzura ve mutluluğa ermek için bir meşale gibi Kur’an’ı hayatına taşımalıdır.
Ramazan dayanışma ve yardımlaşmanın zirvesidir. Bu ay bizleri en yakınımızdan başlayarak çevremize ve ümmet coğrafyasına duyarlı olmaya telkin eden bir aydır. Ramazan ayında fitre, infak ve zekâtlarımızla müminleri sevindirmeli, nefsimizi cimrilikten kurtararak, bu ayı kardeşimizle kucaklaşmaya ve onunla dertleşmeye vesile kılan bir köprü kılmalıyız.
Ramazan bir inziva ayıdır. Kulun ruhunu dinlendirmesi, itikafa girerek muhasebe yapma ayıdır. Hz. Peygamber(sav); Ramazan ayı boyunca Hira Mağarasında kalır, itikafa girerdi. Geliniz bizler de; ruhların adeta şölen yaptığı Ramazan ayında ruhen ve bedenen arınmak için itikafa girerek, hem benliğimizi kirlerden arındıralım, hem geçmiş günahlara tövbe ederek geçmişimizin muhasebesini yapalım. İslam coğrafyasındaki acı ve kederleri düşünerek Rabbimizden bize bir çıkış yolu vermesi ve bizlere güç kuvvet, uhuvvet bahşetmesi adına O’na yalvaralım.
Bu mübarek Ramazan ayında iftarlarımız birliğimizi, kardeşliğimizi kuvvetlendirsin. Zekat, sadaka ve fitrelerimiz biçare gönüllere giden bir köprü olsun.
Bu duygu ve düşüncelerle buruk da olsa karşılayacağımız Ramazan ayının başta Gazze olmak üzere tüm mazlum coğrafyalarda acıların son bulmasına, kardeşlerimizin huzura kavuşmasına vesile olmasını temenni ediyoruz.
Cenabı Mevla, her birimizi bu ayın fazlı kereminden, rahmet ve bereketinden istifade edenlerden eylesin.
PEYGAMBER SEVDALILARI VAKFI