Nakıs dillerimiz, aciz hallerimizle azameti ve rahmeti karşısında muhabbet-i kalp, teslim olmuş bir akıl ile rabbimiz Allah’ı (Celle Celaluhu) sonsuz hamd, övgü ve şükür ile tesbih ederiz. Rabbimizin insanlığa şifa, Müslümanlara önder ve rehber kıldığı aziz Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (Sallallahu Aleyhi Vessellem) salât u selam olsun.

Vakıflar, İslam medeniyetinin insanlık ailesine sunduğu iftihar örneklerindendir. Gayri İslami inanç ve ideolojilerin ortaya çıkardığı ‘maddeci, dünyacı’ insan tipi yerine İslam, dünya ve ahiret hakikatinin idrakinde olan, karunvari yaşamayan, “aldatan bizden değildir” inancını referans alan ve ‘ahiret yolculuğuna azıksız çıkmayan’, ‘Ahsen insan’ modelini ortaya koyar. Bu doğrultuda Rabbimiz şunu buyurur: “Ey iman edenler! Rükû edin, secdeye kapanın, rabbinize kulluk edin. (Dünya ve ahiret için) Hayırlı işler yapın ki kurtuluşa eresiniz.” (Hac, 77) Hz. Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vessellem) ise şu hakikate dikkat çeker: “İnsan ölünce, şu üç ameli dışında bütün amellerinin sevâbı kesilir: Sadaka-i câriye, kendisinden istifâde edilen ilim, arkasından dua eden hayırlı evlât.” (Müslim) Buradaki ‘sadaka-i cariye’ ifadesi Allah rızası gözetilerek icra edilen hayırlı vakıf hizmetlerine ve azık heybesindeki sevince ışık tutar.

İslam, insanlar arasında yardımlaşma, dayanışma kültürünün vücut bulmasını ister. İslam, Batı orijinli, beşerî köle ettiren ya da inanç sefaletine sürükleyen ideolojilerin; bencil-gamsız insan tipini üreten anlayışlarına reddiyede bulunarak ‘Ahsen’ toplumun oluşmasını ister. Bu ise ‘hayırlı insan’ modeli üzerinden ‘huzurlu toplum’ inşasıyla mümkündür. İnancı sağlam, samimi Müslüman ise ‘hayırlı insan’dır. Ortaya koyduğu vakıf pratiği de birer ‘hayırlı’ göstergesidir. Bu bağlamda vakıflar, İslam’ın ‘İnfak’ anlayışının somutlaşmış örneklerindendir. Zira Allah, “Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça en iyiye erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir” (Al-i İmran, 92) buyurur. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vessellem) ise “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz” buyurur. (Buhârî)

İzm’lerin ve artan dünyevileşmenin pençesindeki insanlığın yaşadığı sosyo-psikolojik buhranlara karşı İslam; isteyenlerin sığınağı ve çözüm reçetesi olmaya devam eder. İslam, bir canlıya zarar verecek dikenin dahi kaldırılmasını “değerli” görür. Vakıf kültürü, tüm canlılara karşı sergilenen ‘merhamet’ duygusunun ete kemiğe bürünmesinin adıdır. Bu manada İslam’ın rotası ancak iyilikleri gösterir. Zira Allah, “İyilik ve (Allah’ın yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlaşın…” (Maide, 2) diye emreder. Hz. Muhammed (Sallallahu Aleyhi Vessellem) ise “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” (Buhârî) buyurur.

Sadece İslam’dan beslenen Müslümanlar (imkânları dâhilinde), vakıf gibi kuruluşları diri tutarak sorunlara çözüm olabilmelidir. Zira vakıf kültürü, Müslümanların ‘iyilik hareketi’dir.

8-14 Mayıs günlerinde idrak edilen “Vakıflar Haftası”nı tebrik eder, haftanın hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz.

Peygamber Sevdalılar Vakfı