بسم الله الرحمن الرحيم
Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salât ve selam; Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya, ashabına ve kıyamete kadar yolunu sürdürecek muvahhid kulların üzerine olsun.
Müslümanlar İslam medeniyetini kurarken kendine ait değerler üzerinden kurmuştur. Yeni medeniyetin tarih başlangıcı da öz değeri olan hicretin esas alınmasıyla yapılmıştır. Böylece Müslümanlar, karşılaştıkları her sorunu kendi değerleri içinde çözme örnekliğini de bize göstermişlerdir. Tıpkı ezan çağrısı gibi hicri takvim de İslam medeniyetine has bir uygulamadır.
İslam tarihimizin dönüm noktası olan hicreti ve hicret kavramını da canlı tutarak, medeniyetimize ve İslami mücadeleyi yapanlara ayrı bir mesaj vermiştir. Bu dünya hayatının amacının İlay-ı Kelimetullah olduğunu, en büyük değerimizin İslam olduğunu, bu uğurda ana, baba, eş ve vatandan da ayrılmak gerekirse seve seve ayrılmak gerektiğini bize öğretmiş ve her Hicri yılbaşında da bunu hatırlatmıştır.
Her hicret bir inkılap ve her muhacir bir devrimcidir. Batılı devirip yerine hakkı ikame den bir İslam devrimcisidir. Mazlumun hakkını zalimden alan bir mücahittir. Tıpkı peygamberler tarihinde peygamberlerin yaptığı hicretler ve mücadeleler gibi…
Yüce Allah söyle buyurmaktadır: “Şüphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihat edenler; işte onlar, Allah’ın rahmetini umabilirler. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.” (Bakara – 218) “Kim Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde barınacak pek çok güzel yer ve maddi manevi genişlik ve bolluk bulur. Kim ki evinden Allah ve Resulü’ne hicret etmek niyetiyle çıkar, sonra da hedefine varmadan kendisine ölüm yetişirse, artık onun mükâfatı Şüphesiz Allah’a aittir. Allah çok bağışlayandır engin merhamet sahibidir.” (Nisa 100. Ayet)
Efendimiz de (Aleyhisselatu Ve’s-Selam) “Gerçek muhacir, Allah’ın yasakladığı şeylerden kaçınan, onları terk eden kimsedir.” (Buhari, Rikak:26) buyurarak hicret ve muhacir kavramına yeni bir anlam daha yükleyerek onu hayatımızın ortasına yerleştirmiştir.
Bir defasında hicretin en faziletlisinin hangisi olduğu sorulduğunda, Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellemin “Rabbimin hoşlanmadığı şeyleri terk etmendir.” buyurmuşlardır. (Müsned.2:160,191)
Dolayısıyla Müslüman için her günahtan kaçınma bir muhacirlik, her günahlı mekânı terk etme bir hicrettir.
Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak 1445 Hicri yılbaşının İslam’ın hâkimiyeti için çalışanlara feyiz ve direniş getirmesini; Müslümanlar arasında vahdet, kardeşlik ve ümmetin uyanışına vesile olmasını; zulme uğramış Müslüman kardeşlerimize kurtuluş ve zaferi müjdelemesini, dünyadaki tüm muhacirlere bir kurtuluş kapısına vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyoruz.
Peygamber Sevdalılar Vakfı