“Ey iman edenler! Yahudi ve Hristiyanları dost ve sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar birbirinin dostudur. Sizden kim onları dost edinirse, kesinlikle onlardan olur. Şüphesiz ki Allah, zalimler topluluğunu doğru yola erdirmez.” (Maide 51)

İslam ümmeti olarak Siyonist Yahudilerin önderliğindeki Batı dünyasına karşı varlık savaşı veriyoruz. Tarihi hakikatlerin ışığında baktığımızda bugünkü Gazze savaşının, Filistin ve Kudüs’ün kurtuluş savaşının bir Furkan savaşı olduğunu, hakla batılın savaşı olduğunu anlarız. Bu savaş Batı dünyasının İslam ümmetine dayattığı, İslam ümmetinin kutsallarına yönelmiş, İslam medeniyetinin doğuşunu engellemeye yönelik bir savaştır.

israil, Batı dünyasının İslam dünyasına karşı kurmuş olduğu ve İslam dünyasının vahdet ve özgürlüğünü engelleme amacı taşıyan bir ön cephe, bir ileri karakoldur!

Tarih boyunca Yahudiler, İslam’a ve Müslümanlara karşı, tevhid ehline karşı, İslam Peygamberlerine karşı, Allah’ın hak dinine karşı zamanın şirk güçleriyle iş birliği yapmış, günümüzde de yani modern asırda da bu iş birliğini sürdürmüş, hatta İslam’a karşı verilen savaşın önderliğini üstlenmişlerdir. Batılı Haçlıların ve diğer şirk güçlerinin İslam ümmetine yönelik savaş ve kıyımlarının, işgallerinin çoğunun arkasında Siyonistler vardır. Siyonist Yahudiler İslam ümmeti ve İslam dünyasının geleceği için, bütün insanlık ailesi için büyük bir tehdittir.

Tüm bunlardan anlaşıldığı gibi Siyonistlerin hedefinde tüm İslam ümmeti ve insanlık vardır. Bu sadece bir israil-Filistin meselesi değildir. Bu savaş Siyonist lobilerin öncülük ettiği modern Batı uygarlığının savaşıdır. Hak ile Batılın savaşıdır. Bir Furkan savaşıdır. Kur’an’da çevresi mukaddes kılınmış, İslam’ın üçüncü mukaddes kenti Kudüs’ün, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’nın özgürlüğüne kavuşturulması savaşıdır.
Bu mücadele tüm İslam ümmetinin üzerine farzdır. Tüm dünya Müslümanları, bu mukaddes savaşta yerlerini almalı ve vahdet içinde, ümmetin özgürlüğü ve izzeti için savaşmalıdır.

Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak ana gündemimiz Kudüs ve Mescid-i Aksa olmalıdır diyoruz.

Bu azgın topluluğu nesillerimize anlatmalı, gerçek yüzlerini, gerçek emellerini işlemeli, bu konuda bilinci yükseltmeye çalışmalıyız. Tüm kesimler, camialar, vakıflar, dernekler, kurumlar olarak bu konuda sorumluluk almalı ve devam eden bu süreç vesilesiyle, somut örnekler üzerinden özel ve yoğun bir çaba içerisine girmeliyiz. Öyle ki okullarda öğretmen ve hocalarımız, üniversitelerde akademisyenlerimiz, camilerimizde hocalarımız hemen herkes bunu kendisine görev kabul etmeli, bir sorumluluk olarak görmelidir. Çobanından çiftçisine, öğrencisinden öğretmenine, esnafından emeklisine, memurundan işçisine, kadın-erkek, genç yaşlı, herkese bu bilinç ve şuur aşılanmalıdır.

Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak işlenmesini tavsiye ettiğimiz konu başlıklarını şu şekilde sıralayabiliriz:

1-Hz. İbrahim’den başlanarak Yahudilik nedir, nereden gelmektedir?

2-Yahudilerin tarih boyunca sergiledikleri ihanetler nelerdir? (Hz. Yusuf’a, Hz. Musa’ya, Hz.  Zekeriya’ya, Hz. Yahya’ya, Hz. Muhammed’e, Müslümanlara yönelik ihanetleri)

3-Siyonizm nedir, siyonistler ne istiyor? Arz-ı mev’ud nedir, bununla ne kastediliyor?

4-Siyonistler Filistin topraklarını ne zamandan beri işgal etmeye başladılar? (Bununla ilgili tarihi seyir nedir, Teodor Herzl kimdir ve bu anlamda ne yapmıştır, 1. dünya savaşında neler yaşandı ve İngiltere neler yaptı, 2. dünya savaşında neler yaşandı, 1948 yılında neler oldu?)

5-Kudüs ve Mescid-i Aksa biz Müslümanları neden ilgilendiriyor? (Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın İslam’daki yeri ve önemi nedir, ayet ve hadisler bu konuda ne diyor? Müslümanların Kudüs ve Mescid-i Aksa konusunda ne gibi görev ve sorumlulukları vardır?)

Peygamber Sevdalılar Vakfı