Hamd, âlemlerin yegâne Rabbi olan Allah’a (celle celâluhu); salat ve selam; Rehberimiz, İki Cihan Serverimiz, Efendimiz Hz. Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) üzerine olsun.

Şüphesiz Allah (celle celâluhu) bazı gün ve geceleri, bazı zaman dilimlerinden üstün ve bereketli kılmıştır. Değerli ve bereketli kıldığı bu gün ve gecelerden biri de Şaban ayının on beşinci günüdür. Allah’ın affı ve bağışlaması ile Müslümanların günah yükünden kurtulacağı umularak bu geceye Berat Gecesi denilmiştir.

Berat Gecesi’nin hem rahmet mevsimi üç ayların içinde olması hem de Şaban ayının on beşinci gecesine denk gelmesi, bu geceye ayrı bir mana katmıştır.

Berat Gecesi; günahlardan kurtuluş, bağışlanma ve mağfiret mevsimin en güzel meyvelerindendir.

Berat Gecesi; hayırlı ve bereketli işlerin takdir olduğu mübarek gecelerdendir.

Berat Gecesi; Kur’an-ı Kerim’in semaya indirildiği, kaderimizdekilerin takdir edildiği müstesna bir zaman dilimidir.

Bu gece ile ilgili Peygamber Efendimiz: “Şüphesiz ki Allah-u Teâlâ Şaban ayının on beşinci gecesi (kullarına) bakar ve yarattıklarından hepsini mağfiret eder. Yalnız kendisine şirk koşanı ve düşmanlık eden, kin ve husumet besleyene mağfiret etmez!” (İbn-i Mace) buyurarak bu geceyi, ümmetinin af ve mağfiret ile geçirmesinin işaretini verir.

Yine bu geceyle ilgili başka bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)  Berat Gecesi hakkında şöyle buyurur:

“Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın ve o gecenin gündüzünü oruç tutun. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ (Keyfiyeti bizce meçhul bir halde) dünyaya en yakın göğe inerek (o andan) fecir oluncaya kadar: “Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir bela ile) müptela olan yok mu, ona kurtuluş vereyim. Şöyle olan yok mu? Böyle olan yok mu?” buyurur.” (İbn Mâce, H. No: 1388)

Rabbimiz; bu mübarek geceyi nefsimizin kötülüklerinden arınma ve temizlenme aracı kılmıştır. Muhakkak ki Müslümanlar olarak her zamankinden daha çok tövbeye, ibadete, ruhun gıdası olan zikre muhtacız. Kul olmanın gereği olarak ibadet etmeye, bedenimizin ihtiyacı kadar ruhumuzun ve kalbimizin ihtiyaçlarını da gidermek zorundayız. Rahmet mevsimi üç ayların içerisinde bulunan Berat Gecesi, bu görevleri yerine getirmek için önemli bir fırsattır.

Tarih; bize şunu göstermiştir ki gecelerini ihya eden, gece abid; gündüz ise mücahit olanlar her daim zaferler kazanmışlardır. Geceler; Rabbimizle bağlarımızı kurduğumuz ve gök kapılarına en yakın olduğumuz vakitlerdir. Bu gün ve bu şartlarda Müslümanların her zamankinden daha çok birbirinin desteğine ihtiyacı vardır. Mazlum coğrafya, Filistin-Gazze başta olmak üzere İslam ümmetinin yetimleri filli ve kavli olarak bizden dua beklemektedir. Bu mübarek gecede Gazzeli mücahitlerin zaferler elde etmesi için en kalbi duygularımızla onlara dua etmeliyiz.

Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak Beraat Gecemizi tebrik ediyor, gecemizin hayırlara vesile olmasını diliyor, kardeşlerimizle birlikte nice bereketli ay ve gecelere ulaşmayı Rabbimizden niyaz ediyoruz.

     Peygamber Sevdalıları Vakfı