VAKFIMIZIN MİRAÇ GECESİ MESAJI- 2025

VAKFIMIZIN MİRAÇ GECESİ MESAJI- 2025

بسم الله الرحمن الرحيم

 

Şanı Yüce Mevla’mıza (Celle Celâluhu), hamd u senalar; Resul-ü Zişan Efendimize (Sallallahu Aleyhi Vesellem) salat ve selam olsun.

“Kulunu bir gece, Mescid-i Haram’dan kendisine bazı ayetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah (Celle Celâluhu), her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla görendir.” (İsra, 1)

           Miraç, Allah’a yakınlığın ve tevhidin nişanesidir. Peygamber Efendimiz’in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şahsında, Allah’a teslimiyetin ve ilahi huzura ulaşmanın yolunu gösteren ilahi bir davettir. Miraç, mü’minin Rabbine olan kulluğunu derinleştiren, imanını güçlendiren ve insanlığı tevhide çağıran büyük bir işarettir.

          Miraç, mü’minlere namazı ve kulluğun hakikatini kazandırmıştır. Miraç gecesinde mü’minlere hediye edilen beş vakit namaz, kul ile Rabb’i arasındaki en kıymetli bağdır. Her bir hareketi, kalpleri arındıran, ruhları yükselten ve insanı Allah’a yaklaştıran bir ibadettir. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), “Namaz, mü’minin miracıdır” buyurarak, namazın, müminin ruhunu yücelten bir ilahi nimet olduğunu bizlere hatırlatmıştır. Namaz, yalnızca bir ibadet değil, bir hayat biçimidir. Zorluklar karşısında sığınılacak ilk liman, sabırla aşılacak her sıkıntının ilacıdır. Her vakitte Allah’a yönelmek, kulun O’na olan teslimiyetini perçinler ve manevi bir yenilenme sağlar. Miraç gecesinde bizlere bahşedilen bu büyük nimet, hem bireysel olarak hem de ümmet olarak dirilişin anahtarıdır.

          Miraç, Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın değerini hatırlatan bir çağrıdır. Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mirac’ında durak olan Kudüs, sadece bir şehir değil, ümmetin şerefidir. Bugün Mescid-i Aksa, Gazze ve Kudüs, ümmetin direniş ve şehadet meydanıdır. Gazze’nin sabrı, Kudüs’ün direnişi ve Filistin’in mücadelesi, İslam’ın izzetini korumanın sembolüdür. Bu kutlu beldelerin özgürlüğü için mücadele etmek, ümmetin şeref borcudur.

         Gazze, direnişin kalbi; Kudüs, zaferin anahtarıdır. Bağrında ateşi gülistana çeviren bir iman taşıyan Gazze, zaferin şehri olmak için bedel ödeyenlerin topraklarıdır. Bu topraklar, yıkılmış evlerin altından yeniden yükselen umutlarla doludur. Her bir taşında, tanklara çıplak elleriyle meydan okuyan gençlerin kalp atışları yankılanır. Gazze, “Allah’ın izniyle nice az bir topluluk, çok bir topluluğa galip gelir. Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara, 249) ayetinin canlı bir tefsiridir.

         Filistin toprakları, müminlerin birlik ve dayanışmasının nişanesidir. Kudüs, Selahaddin Eyyubi’nin mirası, ümmetin yeniden dirilişine işarettir. Bugün Gazze, düşmana karşı iman ve azimle yükselen bir sancaktır. Miraç, ümmete şehadet ruhunu hatırlatır. Peygamberlerin ayak bastığı bu mübarek topraklar, zulme karşı direnişin ve hak mücadelesinin sembolüdür. Şehitlerin kanıyla sulanan Gazze, inşallah nihai zaferin ve özgürlüğün kapılarını aralamaktadır.

        Miraç, mazlum coğrafyaların dualarda buluştuğu gecedir. Filistin, Doğu Türkistan, Yemen ve diğer mazlum beldeler için Miraç gecesi, adaletin ve özgürlüğün niyaz edilmesi gereken bir andır. Bu gece, ümmetin imanını pekiştirerek birlik ve beraberlik içinde yeniden dirilmesi için bir fırsattır. Miraç gecesinin, Gazze’deki direnişçilere zafer, Kudüs’e özgürlük, tüm mazlum coğrafyaların kurtuluşuna vesile olmasını ve ümmete birlik getirmesini niyaz ediyoruz. Miraç Gecemiz mübarek olsun!

PEYGAMBER SEVDALILARI VAKFI