بسم الله الرحمن الرحيم
Şanı yüce Allah’a (celle celâluhu) hamd, iki cihan önderi Resulüne (sallallahu aleyhi vesellem), Ehl-i Beytin’e ve seçkin ashabına salat ve selam olsun!
(Resulüm!) Kuşkusuz biz sana Kevser’i verdik. O hâlde, Rabbin için namaz kıl, kurban kes. (Kevser suresi 1-2)
“Âdemoğlu kurban kesme gününde Allah katında kan akıtmaktan daha sevimli bir amel işlememiştir. O kurban, kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnaklarıyla gelecektir. Kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında hemen kabul olunur. Bu sebeple kestiğiniz kurbanlardan dolayı sıkıntı değil, gönlünüz hoş olsun.” (İbni Mâce)
Bir Kurban bayramını daha idrak edecek olmanın sevinci içerisindeyiz. Başta Hac farizasını yerine getiren Müslümanlar olmak üzere İslam ümmeti dünyanın dört bir tarafında ve ülkemizde bu mübarek bayramı karşılamanın heyecanını yaşıyor. Pandemiden dolayı iki yıldır Müslümanlar Hac ibadetlerini yapamıyorlardı. Mekke, Medine ve mukaddes beldeler adeta yetim kalmışlardı. Elhamdülillah bu yıl Müslümanlar yine bu mukaddes beldeleri şenlendirdiler. Bize yeniden Hac ibadetinin mutluluğunu yaşatan Allah’a hamd olsun.
Kurban Bayramı Allah’ın, biz Müslümanlara bağışladığı ve sevinç kaynağı olan iki mübarek bayramdan biridir. Hazreti İbrahim’den bu yana tevhid ehlinin kutladığı kurban bayramı teslimiyetin, bağlılığın, itaatin, Allah yolunda candan geçmenin, fedakârlığın sembolü bir ibadettir. Kurban, tüm bağlardan kurtularak, özgürleşerek Allah’a yönelmeyi sembolize eder.
Hazreti İbrahim ve Hazreti İsmail her türlü bağdan kurtularak Allah’a mutlak şekilde teslim olmuşlardı. Allah’a şartsız ve fakatsız hiçbir bahaneye sığınmadan kul olmanın yüceliğini yaşamışlardı. Onların bu teslimiyet ve fedakârlığı karşısında, yüce Allah bu günü onlara ve tüm tevhid ehline bayram olarak ilan etti. Bu günü ölümsüzleştirdi. Tarih boyunca İbrahim’in ve İsmail’in davasını omuzlayan müminler bu ölümsüz günü bayram olarak idrak etmektedir.
Bu mübarek bayramı idrak ederken biz Müslümanlar Hazreti İbrahim ve İsmail’in teslimiyet ve Fedakârlığını hatırlamalıyız. Çünkü İslam ümmeti her şeyden daha çok bugün bu bağlılık, teslimiyet ve fedakârlığa muhtaçtır. İslam ümmetini esaret, zulüm, tefrika ve perişanlıktan kurtarıp özgürleştirecek şey bu değerlerdir. İbrahimi ve İsmaili bilinçtir.
Bu vesile ile bayram günlerinde kurban etlerini fakirlere dağıtmak amacıyla bu kutlu yolda yürüyerek canını Allah’a kurban eden Yasin Börü ve arkadaşlarını tekrardan yâd edip şehadetlerini de tebrik ederiz.
Peygamber Sevdalısı halkımızdan, Hz. Peygamber’in bayram günlerinde göstermiş olduğu sünnet-i seniyyesine göre davranarak Arefe gününün sabah namazından başlayıp bayramın dördüncü gününün ikindi vaktine kadar sürecek olan teşrik tekbirlerini dillerinden ve kalplerinden eksik etmemelerini tavsiye ediyoruz.
Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak İslam ümmetine; zulme karşı İbrahimî bir duruş, fertlerine İsmailî bir adanmışlık ve çalışmalarında Hacer gibi bir gayretin içerisinde olmalarını dileriz.
Bu münasebetle İslam ümmetinin mübarek Kurban Bayramını tebrik eder, bayramın hayırlara vesile olmasını şanı yüce Mevlamızdan niyaz ederiz.
PEYGAMBER SEVDALILARI VAKFI