بسم الله الرحمن الرحيم
Bizleri bir Ramazan Bayramı’na daha ulaştıran Rabbimize sonsuz hamd ve senalar, iki cihan serveri Hz. Muhammed’e (Sallallah-u Aleyhi Vesellem) salat ve selam olsun.
Rahmet ayı Ramazan’ın manevi iklimini doyasıya yaşadık. Oruçlarımızla arındık, teravihlerimizle rükûa ve secdeye vardık ve mukabelelerimizle Kur’an-ı Kerim-i baştan sona tekrar tekrar okuma bahtiyarlığını elde ettik. İftarı beklerken yaptığımız dualarla kendimiz, ailemiz ve bütün İslam âlemi için hayır, rahmet ve bereket diledik.
Bu bayramı yine hüzünle idrak ediyoruz. Ülkemizde gerçekleşen ve yüzyılın felaketi olarak adlandırılan depremde on binlerce kardeşimizi kaybettik. Yaralananlar, yetim kalan çocuklar, çocuklarını kaybeden anne-babalar, evlerini ve barklarını kaybeden milyonlarca insanımızın acı hatıraları bir bütün olarak hepimizi hüzne boğdu. Kardeşlerimize geçmiş olsun ve milletimizin başı sağ olsun.
Ama Yüce Allah’a hamd olsun ki, İman kardeşliğimizin bize yüklediği sorumluluk gereği olarak depremzede kardeşlerimizle büyük bir dayanışma içerisine girdik. Depremin ilk gününden şimdiye kadar ülkenin dört bir tarafından iman kardeşliğinin en güzel dayanışması olarak herkes deprem bölgesine koştu, yardımlar götürdü, yaraları sarmaya çalıştı. Bizleri İman kardeşi kılan yüce Rabbimize şükürler olsun ki bu dayanışma ile depremzede kardeşlerimizin acı ve hüzünlerini paylaştık, dertlerine ortak olduk, yardım seferberliğiyle onlara destek olmaya çalıştık.
Her Ramazan’da, siyonist katillerin Müslümanların kanını dökmeyi alışkanlık haline getirdiklerini, Mescidi Aksa’nın hürmetini çiğnediklerini ve Kuds-i Şerif-i işgal altında tutmaya devam ettiklerini endişe içerisinde seyrediyoruz. Orada kardeşlerimizin canları pahasına Mescidi Aksa’yı savunmaları ve siyonist katillere karşı direnmeleri onların yüz akı olurken, biz diğer Müslümanların ise mahcubiyet sebebi olarak durmaktadır.
Maalesef İslam beldelerinin birçoğunda, bu Ramazan Bayramı’nda da Müslüman kanı akıtılmakta, mazlumların gözyaşı akmaya devam etmekte, kargaşa, zulüm ve katliamlar rutin hale gelmiş bulunmaktadır. Müslümanların acı ve hüzün içerisinde küfrün cenderesinde tutulmaya devam edilmesi, birlik ve beraberliğimizin yok edilmesi ve ümmetin çocuklarının geleceklerinin talan edilmesi karşı karşıya kaldığımız gafletin büyüklüğünü göstermektedir.
Bu bayram dolayısıyla başta deprem bölgesi olmak üzere hayatını kaybeden kardeşlerimize yüce Allah’tan rahmet, halen tedavisi devam edenlere de şifalar diliyoruz. Bütün mağdurlara sabırlar ve hayırlı kapıların açılmasını temenni ediyoruz. Başta Kudüs’teki Müslüman kardeşlerimiz olmak üzere dünyadaki tüm kardeşlerimize geçmiş olsun dileklerimizi sunuyor, yüce Rabbimizden nusret ve bereketini bu mazlum beldelere yağdırmasını niyaz ediyoruz.
Ramazan Bayramının, ümmetin çocuklarının izzet içerisinde ayağa kalkarak bir araya gelmesine, bütün Müslümanların Muhammedi bir ruhla tevhid etrafında toplanmalarına, Kur’ani bir şuurla iman kardeşliğini yeniden tesis etmelerine vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.
Ramazan Bayramınızı en kalbi duygularla tebrik ediyoruz.
PEYGAMBER SEVDALILARI VAKFI