بسم الله الرحمن الرحيم
Hamd-ü sena ancak alemlerin rabbi Allah (celle celâluhu) içindir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)’e salat-u selam olsun.
Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)’in dünyaya teşrif gününü ve Mevlid-i Nebi haftasını mutluluk ve heyecan ile karşılarken başta Gazze olmak üzere Müslümanların içinde bulunduğu sıkıntılar ve birçoğunun gaflet halleri ile insanlığın içinde bulunduğu genel ahval, bizleri kederlendirmeye ve daima bir gayret içinde olmaya sevk etmektedir.
İslam peygamberi Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem), Allah’ın elçisi ve resûlü olarak Allah’ın (celle celâluhu) mesajlarını insanlara aktarmıştır. Aynı zamanda vahyin yol göstericiliğinde yeryüzünde “örnek insan” nasıl olunuru her yönüyle yaşamış, gözlerin şahitliğinde ve tarihin tanıklığında tüm insanlığa diri bir miras olarak bırakmıştır.
Şu kesindir ki imanında sağlam, inancında dürüst, İslam’ın ne olduğunun bilincinde ve bilgisinde olan Müslüman için yegâne örnek, önder, rehber ve başöğretmen ancak ve ancak Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)’dir. O’nun yeryüzünün medar-ı iftiharı olduğunu Allah (celle celâluhu), Kur’an-ı Kerim’de “Andolsun ki, (siz) Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için (Muhammed) Resûlullah güzel bir örnektir.” (Ahzâb, 33/21.) ayetiyle bildirmiştir. Tarih, vesikaları ve hafızası ile sayısız mudakkik, muhakkik ve şahitler ise şehadetleri ile şüphesiz bu durumu ikrar ve tasdik eder. Aksini düşünenlerin hali, güneşe gözlerini kapayan bedbahtlar ve hakikat körleri gibidir!
Müslümanlar, Nebevi sünneti ve Hz. Peygamberin (sav) hayatını, ilmi, ahlaki ve siyasi boyutlarıyla tetkik ederek yaşadıkları çağın hadiselerini bu birikim ve bilinçle değerlendirebilmeli; bunun yanında yaşadıkları çağın iletişim yöntemlerini kullanarak, iktisadi yolları araştırarak ve kendilerine düşmanlık yapanları çok iyi tanıyarak stratejilerini oluşturmalı ve buna göre hareket edebilmelidir. Vahiy, bizi ikaz edip yolu gösterecektir.
Müslümanlar, “hayırlı ümmet” olmanın inanç ve şuurunun farkına varmalıdırlar. Ümmet olmanın ne demek olduğunu söylemden öteye taşıyarak bizzat ispat etmelidirler. Müslüman halklar arasında koordinasyon sağlansa, İslam düşmanlarının tuzaklarını bertaraf edecek karşı ataklar yapılsa nice cevherlerini harekete geçirebilecek potansiyellerinin mevcut olduğu görülecektir.
Müslümanlar her reddiyeye karşı bir çözüm, bir alternatif üretmelidir. Bu, Hz. Peygamberin (sav) sünnetidir. Boykota karşı boykot yapılmalı, psikolojik harbe karşı psikolojik harp uygulanmalı, sanata karşı sanat üretilmeli, söze karşı söz söylenmeli, İslam dışı pazara/çarşıya/ekonomiye karşı İslami pazar/çarşı/ekonomik doktrini, ortaya konmalıdır.
Peygamberin doğuşu; artık yeryüzünde yaygın hale dönüşmüş olan hakikat rotasından çıkıp köleleşen insanlığın, ruhen ve zihnen karanlıklardan aydınlığa ve kurtuluşa yönelmesini isteyen Yüce Allah’ın iradesidir. Nebi-i Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)’in gelişi; insana hürriyetini ihtar etmek, putlaşan ruhları tevhid ile arındırmak içindir. Müjde ve ikaz silsilesinin son resûlü, cihanın cananı, cennetin cenneti Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)’dir. O’nun müjde ve ikaz mesajları, vahiydir. Vahiyse ebedidir. Mesaj ve yaşantısının örnekliği Kur’an-ı Kerim ile sabittir ki nihaidir, evrenseldir. Bu yol, tektir, tevhittir zira Allah-u Ekber’dir. Çağrı, tüm insanlara ve insanlığadır.
İslam’ın güzelliklerini, merhametini ve adaletini hayatımıza yansıttığımızda, Peygamber Efendimizin bizlere bıraktığı en büyük mirasa sahip çıkmış olacağız. Bu anlayış ve şuurla tüm halkımızı geceyi camilerde salavatlarla, ibadet ve dualarla geçirerek ihya etmeye, evlerde mevlitler vermek, sohbetler yapmak, konu komşuya ikramlarda bulunmak gibi vesilelerle Mevlid Kandili’nin ve Mevlid-i Nebi Haftası’nın manevi feyz ve bereketinden istifade etmeye davet ediyoruz.
Mevlid Kandili’nin ve Mevlid-i Nebi haftasının, Gazze’miz başta olmak üzere tüm İslam âleminin ve insanlığın barışına, huzuruna ve refahına vesile olmasını dileriz.
PEYGAMBER SEVDALILARI VAKFI