Hamd; âlemlerin Rabbi Allah’a (Celle Celâluhu), salat; Allah’ın Habibi, risalet zincirinin son halkası olan Hz. Muhammed Mustafa’ya (sallallahu aleyhi vesellem), selam yıldızlar misali seçkin ashabına, pâk ehl-i beytine ve O’nun yolunu takip eden tevhid ehlinin üzerine olsun.

“Şaban ayının yarısına denk gelen bu gece, Allah dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve Kelb kabilesinin koyunlarının yünlerinden daha fazla sayıda insanı affeder.” (Tirmizî Savm 39)

Rahmet mevsimi olan üç ayların içinde pek çok mübarek zaman dilimi olup Beraat Gecesi de bunlardan biridir. Bağışlanma, kurtuluş, af ve mağfirete erişme anlamına gelen Beraat Gecesi’ne ulaşmanın sevincini yaşamaktayız.  

Beraat, İnsanoğlunun dünyanın maddi ve manevi kirlerinden arındığı, tevbe ve istiğfar ettiği nuranî bir gecedir.

Beraat Gecesi; insanın, hayatın getirdiği sıkıntılardan, stresten, nefsani ve şeytanî saldırılardan beraat edip Rabbine sığındığı gecedir.

Beraat Gecesi kullukla özgürleşmenin, secdeyle yücelmenin adıdır.  Beraat Gecesi, karanlık ve kirlenmiş dünya zindanından kurtuluş fermanıdır.

Hiç şüphesiz insanlık ailesi olarak, Rabbimizin birer nimeti olan bu gecelere çok ihtiyacımız var.  Böylesine kirlenmiş, yozlaşmış, zulümlere boğulmuş dünyanın ilahi bir kurtuluşa, manevi bir iklime ihtiyacı vardır. İflas eden iki yüzlü beşerî sistemlerin artık insanlığa verdiği tek şey kan ve göz yaşıdır. Gazze’deki zulüm; bu şeytani yüzlerini ortaya çıkarmış ve bütün insanlık buna şahit olmuştur.

Allah’a dayanmış; gecelerini abid, gündüzlerini mücahit olarak geçiren bir avuç Gazzeli mazlum, insanlığa umut olmuştur. Her biri, hakiki iman ehli bir insanın kâinata meydan okuyacağını kanıtlamıştır. Kararan kalplere ve kör olan gözlere nûr olmuşlardır. İşte böyle bir dönemde İslam güneşi doğmaya başlamıştır. Bu güneşten istifade etmeli, kurtuluş kapılarını, dua kapılarını ardına kadar zorlamalıyız.

İslam ümmeti olarak bu geceleri ihya etmek ve bu gecelerin manevi lezzetinden faydalanmamız gerekir. Bunun için:

*Bu gecemizi ibadetle, dua ve zikirle süslemeliyiz.

*Bu mübarek gecede ümmet coğrafyasının mazlumlarını hatırlamalı; onların zaferi için dua etmeliyiz. Zalimlerin de kahrolup, zelil olması için Rabbimize yalvarıp yakarmalıyız.

*Bu bereketli zaman dilimlerini kendimiz ve ehlimizin ıslahı için bir fırsat olarak görmeliyiz.

*Bu mübarek gecede, günahlardan dolayı pişmanlığımızı Allah’a (Celle Celâlluhu) arz etmeli tevbe ve istiğfarda bulunmalıyız.

*Bu mübarek ay ve gece Ramazan-ı Şerife hazırlık aşaması olarak değerlendirmeli, beden ve ruh buna alıştırılmalıdır.

Bu vesileyle, Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak; İslam Ümmetinin mübarek Beraat Gecesi’ni tebrik ediyor; tüm insanlık için bir hidayet ve kurtuluş kapısı olmasını Yüce Mevla’mızdan diliyoruz.

PEYGAMBER SEVDALILARI VAKFI